kör topal kedi

kör topal kedi
bir resim seninle konuşuyor bak...

25 Ağustos 2011 Perşembe

Gök-yüzünden



Gök-yüzünden

Nedir bu  GÖKyüzünden çektiğim...
Yeryüzüne döndü yüzüm
-çen -çen -çen vurdu
-lal -lal -lal etti
-tap -tap -tap gitti
Gökyüzüne maviye küstüm
Yeryüzüne döndü yüzüm...

Aşk artık bassın yere
Ayak  altı edip ezsin beni
Hasreti, hüznü... assın göğe
Yeryüzü yapıp gezsin beni

Nedir bu GÖKyüzünden çektiğim
Gökyüzüne maviye küstüm
Yeryüzüne döndü yüzüm... 

fy


Havanın İte Muhalefeti


Havanın İte Muhalefeti
Hiç sevmiyorum şu hava muhalefetini
İdareten yaşayışıma köstek
Yaşanmışlığımda dimağa ket vuran
Hayal donduran.

Hiç sevmiyorum soğuğu, karı, kışı
Sis, is, pis ve kömür kokusu.
Hiç sevmiyorum soğuk
Beni şişman gösteriyor
Üstelik miyopi derecem artıyor
Zaten sen de yoksun
Bahar yok, gerçi gelmedi hiç
Sıcak iklimli bir yer de yok yeryüzünde
Halbuki güneştir yüzün yüzümde

Ellerim üşüyor
Ellerinsiz üşengeç, istidatsız ısınmaya
Üşüyorum, üşüyorum, üşüyorum...

Akan saçak altında ıslanmış
Titreyen itler gibi
Bekliyorum
İt gibi seviyorum seni
Gel!
Üşüyorum.

fatihyağcı

Elalemin Kaybı Oldum


Elalemin Kaybı Oldum

şimdi tebessüm etmek
utandırsın ağlamaları
şimdi tebessüm etmek acıdan
utandırsın korkuları
gülmekten başka ne yaparsın ki?
acısan da gülersin
erkekler ağlamaz demiş
etraf
akraba
komşu

dost
ağlarsan ayıp..
ben kayboldum be!
kayboldum
kayıp.!

Fatih Yağcı

Hilale Arzuhal



Hilale Arzuhal

Sancak olur muydu 
yıldız sevmeseydi hilali,
Hilal elbet erirdi bilseydi 
yıldızdaki ahvali.

Arzuhalimdir Hilal'e
Acizane,
Biçare... 

fatih yağcı

El Tutuşmak Boşlukla


El Tutuşmak Boşlukla
kiramen katibin şahit
şahittir şah damarım
emanet Alemlerin Rabbi ne
esirgeyen ve bağışlayan.
dualısın tarafımdan her dilenişde
Ayetel Kürsi geceliği giyiyorsun
her dua, her gece.
üşüme,
hasta olma,
düşünme, sabret
düşün, bekle
düşme yeise...
elini uzatıp boşluğa
elimi arar tutmak istersin diye
her ihtimal dahilinde
elim uzuyor, boşluğa, karanlığa, menekşelere, yıldızlara...
rahat ol emanet kuşum
melekleri turna edip
gönderiyorum yanına
hediye bağladım ayaklarına
selamım, sevgim, sabrım, ümidim, ellerim...
hep senin üstüne
ve zırh taktım kanatlarına
uyurken üzerine gerilen
dualısın tarafımdan

ah bir de hatırlayabilsem rüyaları

Fatih Yağcı

Efsununla


Efsununla


Gökten bir nur olup düşsen suya da 
gözlerimi bürüsen..
Efsununla varır mıyım yanına 
su üstünde yürüsem... 

Fatih Yağcı 

fatsa-gaga gölü

Bir Hayali Sevmek


Bir Hayali Sevmek
Artık içemiyorum fazla,
Sarhoşken sarhoş olmak ağır geliyor.
Sevda türküleri yakamıyorum sevdama,
Ne sözle, ne sazla. 

İçmişiz ya aşkın şarabından bilerek
Sarhoşuz zaten, içmeye ne gerek?

Ne iyi şey; sevmek.
Ne kötü şey; sevmek.
Sevmek...
Bir hayali sevmek.

Fatih Yağcı

Düşünce


Düşünce
beynimde binlerce karınca dehlizi
umuttan rızık arayışında karınca
kış hazırlığında
akbabalar didikliyor hatıra leşlerini
ruhumda obsesif  bir ur
kulağımda Müslüm baba şarkıları
serkeş pop tınısı
sevmiyorum buraları
nefret eder oldum tütünden
faydasız
ölmek istemiyorum şimdilik

fatihyağcı

Hissedar


Hissedar
İçimdeki bu muamma;
İnce bir hastalık mı?
'Aşk' denen ıstırap mı?
Meczup gönlüm söz dinlemez...
Boş vermez bir türlü;
Düşünür durur...
Görmese; hayal eder,
Dokunmasa; hisseder.
Hisseder; sever.
Hisseder; ağlar.
Ah bu ahmak gönlüm
Mecnunun çilesine hissedar.

Hizalı İz


Hizalı İz
Utangaç bir bozkır çocuğunun
Kırmızı yanaklarıydı
Çirkin yüzümde güldükçe derinleşen çukur,
Senin her 'Seni seviyorum! ' itirafında...
İz kaldı senden orada;
Yüzümün sol yanında,
Kalbimin tam hizasında.

Fatih YAĞCI

İronik Kronik Ağrılar


İronik Kronik Ağrılar

Kronik bir kalp ağrısından
Daha fazla zara verir oldu aşkın vücuduma.
Ve ağrılardan sabahlara kadar
Uyuyamaz oldu bedenim.

Aşkın kah kalbime vuruyor,
Kah mideme,
Kah sağ dizime,
Vücudumda soldan sağa
Çapraz bir çizgiyle.
 
Bedduamı ettin ne yine? 
'Bensiz gezersen dizlerin sızlasın' diye.


Karabasanla Üç Bin Bir Koyun


Karabasanla Üç Bin Bir Koyun
Unuttuğum rüyalarda 
Değişik tezahürlerde kabuslarım var. 
Ya kedi, ya fare, ya canavar.

Beynin felç olduğu an 
Basınca karabasan. 

İşte o an; 
Dinlemez beyni vücut; 
Kas, kemik, sinir isyankar.
Ruh bağırır, çağırır, ağlar.
Faydasızdır kıpırdayamazsın 
O canavar seni bağlar.

Beynin biçare olduğu an 
Basınca karabasan 

Alev gözlü hasta bir kız, 
Beşiğinde ağlayan bebek, 
Karanlık yollar, 
Yeşil bir dehliz, 
Çıkmaz koridorlar... 

Beynin donduğu an 
Basınca karabasan 

Rüya içinde rüya, 
Oyun içinde oyun. 
Dinlenecektim güya 
Uyuyamadım korkudan 
Saysam da üç bin bir koyun.

'Bir rüya üzerine..' 
Fatih YAĞCI

Azrailden Önce Gel


Azrailden Önce Gel
Çabuk ol!
Acele et!
Azrailden önce gel!
Okuyacaksan şiirlerimi,
Yaşayacaksan o sonsuz sevgiyi eğer.

Çabuk ol!
Acele et!
Hepsi sahipsiz kalacak,
Boşa gidecekler;
Can parem şiirlerim,
Hayata restlerim,
Yücelttiğim sevgim...
Yetişemezsen eğer.

Çabuk ol!
Acele et!
Hepsi yitecekler,
Hepsi savrulacak bir yere...
Ben ise; yine alıp yanıma payıma düşen yalnızlığı
Sonsuzluğa....
Uçmağa...

Çabuk ol!
Acele et!
Azrailden önce gel!

Fatih Yağcı

23 Temmuz 2011 Cumartesi

bilmem ki nemsin

sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla
bazan sessiz sedasız ipekten kanatlarla
ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla
adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla
yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla.

ne olur bir gün beni kapında olsun dinle
öldür bendeki beni sonra dirilt kendinle
çarpsan karasevdayı en azından yüzbinle
nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle
kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle
ama her defasında geri döndüm seninle
hangi düğüm çözülür, nazla, sitemle, kinle
ne olur bir gün beni, kapında olsun dinle.

şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin?
bazan kızkardeşimsin, bazan öpöz annemsin
sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin
eksilmeyen çilemsin
orada ufuk çizgim, burda yanım yöremsin
beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin
çâresizim çâremsin.
şaşırdım kaldım işte bilmem ki n'emsin?


yavuz bülent bakiler

14 Temmuz 2011 Perşembe

Ayakkabı Bağı Ve Çocuk


Ayakkabı Bağı Ve Çocuk

Ben hala küçük bir çocuğum
Kuytularda ağlayan
Küçücük çocuğun biriyim
Çocuğum, evet çocuk!
Büyüyemeyeceğim,
Büyümeyeceğim
Böyle kalacağım
Düşünecek çocukça
Yaşayacak çocukça...
Hayaller kuracağım çocukça
Ve öleceğim çocukça

Halbuki içimdeki ihtiyarı göremez körler...
Ölürsem de zaten o ihtiyar ödürür
O çocukluk hiç bitmez
O çocukluk hiç gitmez

Çocukluk gökyüzü gibi birşey,
Nereye gidersen gelir

Ölüp mezara girsem de
O yine hep üstümdedir.

Ben çocukluğuma,
Bit pazarından aldığım
İkinci el spor ayakkabılarının
Eskimiş tozlu bağlarıyla bağlanmışım...


Fatih Yağcı

Askıda Aşk Var


Eski unutulan bir adet
Ecdad;
Gariban nasiplensin,
Açlar doysun,
Ummasın diye
Elalemden medet
Ekmek fırınlarına koyup bir sepet
Yazmış üstüne;
Askıda ekmek var...

Şimdilerde yasak olduğundan adam asmak
Askılarda asılı vicdanlar..

Mantık darağacında asılmış aşklar..
Ve askıda aşklar.
Ve askıda aşk var.

Komşusu aç iken tok yatan
Bizden, sizden, onlardan değilken,
Hangi çoğul şahsa dahil olacak;
Yastık komşusu aşka doyamamışken
Aşka tok yatanlar?

Ruhum işte, asılmış benliğime
Küçük, kıpır kıpır kırmızı bir sepet
Asılmış bedenime..
İçinde aşk bir demet,
Askıda aşk var.

Şimdilerde yasak olduğundan adam asmak
Askılarda asılı vicdanlar.

Mantık darağacında asılmış aşklar..
Ve askıda aşklar.
Ve askıda aşk var.

Buyrun... 

fy

Konuşan Duvarlar


Konuşan Duvarlar
Merhaba ey gurbet!
Yine ben geldim.
Gurbette bir köşeye
Evime girdim.

Bir oda dolusu yalnızlık
Bir oda dolusu gam
Bir kül tablasını doldurmuş keder
Umut-yeis, git-gel...
Daha böyle nereye kadar?

Bir şehir dolusu ihanet
Bir şehir dolusu gurbet
Hoş geldin! diyorlar
Rutubetli bekar odamın duvarları,
Artık konuşuyorlar hayret!

Fatih Yağcı

Asker Avuntusu


Çok varmış, az kalmış.
Az kalmaya az kalmı
ş.
Şafak bir gün atacakmış.
Bana ne!
Karanlık gökyüzünden bir parçaya
A
şık olmaya mecbur kılınmış bir adam için,
Karanlıkta a
ğlayan, karanlıkla dertleşen;
En güzel hayallerini karanlıkta kuran bir adam için
Güne
ş yeni bir acı olmaz mı?
Güne
ş daha çok yakmaz mı?
Şafak ister atsın, ister atmasın,
Güne
ş değil korktuğum,
Korktu
ğum şafak sonrası.
Yeni bir
şafak, yine bir şafak.
Bekle bekle…
Hayatın boyunca ö
ğren sabrı.
Ya ben?
Ya sen?
Şafak mısın?
Gün müsün?
Güne
ş misin?
Gel kimsen!

Fatih YA
ĞCI